RSS

Yeni Adresimiz:))))

Sevgili dostlar,
Zannetmeyin sizi ihmal ettik.. Çok çok keyifli bir oluşum için biraz ara verdim yeni maceraları yazmaya..
Çok şey birikti anlatacak çok güzel anılarımız var yine..
Ve tabi ki fotograflar..
Bir süredir elmaalma ve Rodin Alper Bingol ile yeni bir site için çalışıyoruz..
Www.ozgeuzun.com.tr
Sitemiz yayına gecti.. Rodin çok güzel bir fikir attı ortaya.. "Neden blogu da tasimiyoruz?" dedi.. Bayıldım tabi:)))
Daghan için Super temalı keyifli bir sayfa tasarladık.

Ozgeuzun.com.tr/mavigozlukucukdev  Mavigozlukucukdev

Bundan sonra orada sizleri bekliyoruz..
Sevgili anneler, dostlar bize yazın paylaşalım..
İletisim@ozgeuzun.com.tr

Yeni güzellikler ve iyi haberlerle gorusmek üzere:)))

Ozge ve tatli böcükü Daghan;))

Başlarken,,,

2007 Şubat sonu.. Aşkın oluşturduğu minik bir kelebeğin içimde uçuşmaya başladığını bilmiyordum..

Varlığını öğrendiğimde de bir süre inanamadım.. O kadar uzun bir zaman bekledim ki O’nu; artık tam da ümidimi yitirmişken çıka geldi…
O minik şey büyüdü büyüdü, önce beni koca göbekli bir kadına, sonrada dünyanın en mutlu insanına dönüştürdü…
Kendine ait mutlulukları, hüzünleri, hırsları, kıskançlıkları olan bir insandım… Aşık, tutkulu, bazen tehlikeli, bazen de kedi gibi yumuşak bir kadındım..Artık bir anneyim.. Hem de kendince dünyanın en şanslı annesi…
Ben anne olmasaydım eğer,
Hamileliğimde 90’lı kilolara kadar çıkıp, kendi çapımda bir rekora imza atamayacaktım..
Ben anne olmasaydım eger,
Senin kolyemi o küçücük ellerinle ilk kopardığın, ellerini ilk çırpmaya başladığın, bize ilk gülümsediğin zamanın hayatımın en değerli anları olduğunu bilemeyecektim…
Annemi hiçbir zaman bu kadar iyi anlayamayacaktım..
Senin canın yanarken benim canım erise bile nasıl güçlü duracağımı ve gözyaşlarımı gerçekten nasıl içime akıtacağımı hiç bilmeyecektim..
Doktorlar seninle ilgili olumsuz şeyler söyleseler de inadına inanmayı öğrenemeyecektim..
Belki babanla daha az kavga edecektik, ama adına evlat denilen sevgiyle nasılda aşkımızın büyüdüğünü hiç bilemeyecektik…
Ameliyatlarından sonra ilk gözünü açıp, bize yarım bir gülücük attığında, O an, zamanın gerçekten donabileceğini,,
Bu kadar güzel şarkı uydurabileceğimi ve benim sesimin de bu kadar sevilebileceğini,,
Aile olmanın gerçekten ne olduğu,
Telaşsız sevişmenin tadını,,
Şükretmeyi, minnettar olmayı…
Anne olmanın gerçekten ne kadar zor ama bir o kadar da vazgeçilmez bir tutku olduğunu,
Hayatım boyunca yüreğime oturan bir mutluluk, korku, telaşla nasıl yaşanabileceğini hiç bilmeyecektim…
Küçücük bedeninle, aklınla, küçücük yüreğinle, bir bilgenin bile öğretemeyeceği şeyleri öğrettin bize…
Hiçbir zaman pişman değilim, olmayacağım.. Niye benim bebeğim farklı demiyorum.. Sen bir şeyler öğrendiğin gün bende seninle büyüyorum.. bazen kendimi başka bebeklere bakarken yakalıyorum.. Sanma ki kıskandığımdan.. O annelerin, bebeklerinin yaptığı en basit şeylerin bile ne aslında kadar büyük bir nimet olduğunu anlamaları için dua ediyorum..
Sen olmasaydın ben hiçbir zaman ANNE olamayacaktım…
Bir çocuk doğduğunda, bir ANNE doğarmış.. Bende seninle yediden doğdum, bambaşka bir insan oldum…
17 kasımda Arslan Dağhan girdi, hayatımıza.. Artık hiçbirşey eskisi olmayacak..